Durun Macera Daha Yeni Başlıyor 💪

İlk haftanın zorluğu 1;
  Beş küsur saatlik uçuşun ve 3 saatlik bir otobüs yolcuğunun sonunda Kentau'ya gelmiştik. Gelişmiş bir yer değil öncelikle onu söylemeliyim ve köye gelmiş gibi hissediyorsunuz. Herkes "ayy bu nee çok kötü burası"dese de ben sevimli bulmuştum. Bizi havaalanından alan servis yurda getirdiğinde saat sabah 9 olmuştu. Okula giden öğrenciler bize bakıyordu sürekli ki biz ek yerleştirme ile gelen öğrenciler olduğumuz için okulun sonradan gelenleri olarak dikkat çekiyorduk.Üst sınıflardan bizi karşılamaya gelen öğrenciler bilgiler veriyordu, genel olarak nasıl bir düzen olduğunu anlatıyordu ve sağolsunlar bavullarımızı taşımamıza yardım ediyorlardı yoksa o 3 bavul+2 sırt çantasını götürmeye çalışırken ruhumu teslim edebilirdim.(: Şöyle bir durum da var unutmadan söylemeliyim. Okula yerleştiğiniz ilk yıl hazırlık bölümünü okurken okula ait öğrenci yurdunda kalmak zorundasınız ve okul ile yurt aynı bahçede olduğu için gidiş gelişiniz kolay oluyor çünkü burası fazlasıyla soğuk bir ülke, dışarıda uzun süre yürümek zorunda kalmıyorsunuz.
  Yurdun girişinde sol tarafta yemekhane (kantin aslında) sağ tarafta güvenlik ve anahtar teslim bölmesi gibi birşey var ve onun yanında tv/wifi bulunan toplantı salonu bulunuyor. Biz toplantı salonuna geçip bir süre beklemiştik(ne içindi şu an hatırlamıyorum.) Tabii bu sırada hoş geldinizler, merhabalar,adınız ne gibi şeyler söyleniyordu( klasik tanışma merasimi). Daha sonra 1. Katta ki odama yerleştim. Oda küçüktü ve biz dört kişiydik,oda da İki dolap vardı, her dolabı ikişer kişi kullanıyormuş mecburduk ve kesinlikle temiz değildi. Korniş ve perde yoktu,tek priz vardı,uzatma kablosu almak zorundaydık. Kalacağımız katta ki tuvaletin ışığı bozuktu ve tuvalet ile lavoboyu 5 oda kullanmak zorundaydı, odalarda değil yalnızca koridorda var malesef. Duş ise zemin katta 8 kişilik şeffaf duş perdeli kesinlikle sıcak suyu yetmeyen çoğunlukla soğuk su olan,kızların duş alabilmek için birbiriyle yarıştığı bir yer. Ki bence bu konuyu ayrı olarak anlatmalıyım çünkü bu duş sorununu şuan büyük ölçüde çözdük ama çok uğraşmamız gerekti. Odaya bavulları koyunca nevresimlerimi almaya gitmiştim. Diğer gelen öğrenciler ise üst sınıfların rehberliğinde dışarıya çıkıp sim kart ve temizlik malzemesi gibi şeyler almaya gitmişlerdi.  Ben ise yatağımı hazırlayıp hemen uyumuştum. Yaklaşık 48 saatlik uykusuzluğumdan dolayı geri kalan tüm günümü uyuyarak geçirmiştim. Ertesi sabah okula gidip ilk dersimize girmiştik ama o sabah Türkiye'ye dönen öğrenciler oldu kesinlikle geldikleri an nefret etmişler ve burada yaşayamayacaklarını düşünmüşler. Ben denemeden hemen geri dönemezdim,sonuçta bir çok hazırlık yapılıp birşeyler hayal edilerek gelinmişti buraya.
Neyse biz gelelim okula, hazırlık fakültesi lise gibi ufak bir bina, sınıf sıradan sınıf bileceğiniz gibi,  açık ve koyu tonda mavi boyalı, projeksiyon cihazı olan bir sınıf. Ben TR-3 sınıfına yerleştirilmiştim ki çok mutlu olmuştum bunu öğrenince çünkü erkek arkadaşım vardı aynı sınıfta ve ben gelmeden önce Skype'da görüşürken diğer arkadaşlarıyla da tanışmıştım bu yüzden adlarını bildiğim az da olsa tanıdığım insanlar olduğu için sınıf benim için ilk kez gelmişim gibi değildi. Ders sonunda çevreyi dolaşmak için dışarı çıktık erkek arkadaşım ve onun arkadalarıyla beraber yemek yemeye gittik. Alılveriş yaptık gün boyu onlarla sohbet etmiştim. Her günüm okuldan sonra dışarıda yemek yemek alışveriş yapmak ile geçti çünkü belli bir düzen oturtana kadar zorlanmıştık. Çok masrafımız olmuştu, çok eksiğimiz vardı onları tamamlamak için sürekli alışverişe çıkmıştım ve en fazla masrafımız yemek harcamalarına oluyordu. Bana hep yemekleri çok kötü yiyemezsin demişlerdi ama pek zorlanmadan kısa sürede alıştımıştım diyor ve bu yazıyı şimdilik burada bitiriyorum. İkinci kısımını da haftaya yazmayı planlıyorum şimdilik görüşmek üzere,  yazım yanlışlarım ve amatörlüğüm için kusuruma bakmayınız, Kazakistan'dan sevgilerle🙋

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nasıl Kazakistan'a Gelme kararı verdim?